Politika, toplumu daha iyiye götürmeyi sağlayacak bir faaliyet alanı olarak ele alındığında, mevcut siyasal düzenin oluşturduğu kurallara uymanın ötesinde bir anlayışla sorgulamayı ve değiştirmeyi amaçlayan bir yapıya sahip olmalıdır. Bu kitap, Türk sinemasında politikacı temsili içeren filmler üzerinden, politika faaliyetinin ve politikacının nasıl bir niteliğe sahip olması gerektiğini sorguluyor. Türk sinemasında politikacı temsili içeren filmler üzerinden, sadece bu filmlerin yansıttığı dönemin siyaset anlayışını değil günümüzde, siyaset anlayışının hangi nitelikte olduğu konusunda araştırmacılara ışık tutuyor.
Siyaset pratiklerinin, günümüzde de değişmediği sonucuna varıldığı çalışma, tarihsel ve toplumsal bir perspektif üzerinden politika konusuna, mesafeli ve eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Kitap, sinema ve politika ilişkisinden yola çıkarak Türk filmlerinde; politik meşruiyet, politika yapma eylemi ve politikacının temsili konusuna odaklanıyor. Filmlerde politikacıların temsili incelenirken aynı zamanda halk olarak temsil edilen kişilerin siyasal katılımı ve siyasetle politikacıya karşı tutum ve yaklaşımları da değerlendiriliyor.
Bu çalışmanın odak noktasını oluşturan "politik meşruiyet" kavramı, Weber'in meşruiyet çözümlemesi çerçevesinde ele alınıyor. Sinema ve politika ilişkisine girmeden önce, politikanın ne olduğu, kuramsal ve pratik açıdan oluşturduğu algı, Ranciére ve çeşitli kuramcıların savunduğu görüşlerin ele alınmasıyla açıklanıyor.
Günümüzde, çok büyük bir önem kazanan “Politikacı kimdir?” sorusunun, filmlerde inşa edilen gerçeklik üzerinden açıklandığı kitapta, dünün ve bugünün siyaset pratikleri, tarihsel bir perspektif üzerinden yorumlanıyor.