İzmir İktisat Kongresi'nde Türk ekonomisinin serbest piyasa temelli bir iktisadi yapıya kavuşturulması amaçlanmış; fakat tasarruf yetersizliği ve özel müteşebbisin yeterli kbiliyetlere sahip olmaması dolayısıyla zorunlu olarak devlet destekli sanayileşme benimsenmiştir. Tük ekonomisinin, özellikle 1990'lı yıllar boyunca, düşük kur ve yüksek faiz sarmalında biriktirdiği belirsizlikler ekonomide derin bir fay hattı oluşturmuş ve bu fay 2000 Kasım 2001 Şubat krizlerinde kırılmıştır. Türkiye, ekonomik kriz dönemlerinde hem yapısal kırılganlıklarını görmğş hem de bir nebze daha uluslararası finansal piyasalarla bütünleşmiştir. 2001 Şubat krizinden sonra benimsenen Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı ile yapısal kırılganlıkların üzerine ciddiyetle gidilmiş ve faiz dışı fazla hedefine odaklanılarak bütçe açıklarını azaltmak ve esnek kur sistemini kısa vadeli faizlerle kontrol ederek enflasyonu düşürmek amaçlanmıştır.
Bugün, Türk mali yapısının en önemli sorununu; kamu harcamalarına olan talebin artmasına bağlı olarak harcamaların kısılamaması ve tasarruf açığından dolayı vergi gelirlerinin arttırılmaması oluşturmaktadır.
