Bu kitabın amacı, birilerini Türk-Türkmen veya Kürt göstermek değildir. Böyle bir amacı da hiçbir dönem kendime görev edinmedim. Amacım tamamen araştırma, inceleme ve tarihsel verilerle-olgulara dayanarak elde edilen belge-bulgu sonuçlarını okuyucuya sunmaktır. Anacak bu sunu sonunda kim ne olduğunu, nerede olduğunu, kim olduğunu, kimlerle beraber veya karşıt olduğunu ve dahası etnik kimliği ve kökeni konusunda bir yargıya varabilme olanağına kavuşabileceğini de düşünmüyor değilim.
Bir kısım Alevilerin ve sonradan öğrendiği Zazaca’ya dayanarak, kendini Kürt-Zaza varsayması bu kitabın yazılmasında çıkış noktam olmuştur.
Hele Alevilerin o aradan Lolanlılar’ın tarihsel olarak arkeolojik kazı bulgularına dayanan belgeli olarak Türk-Türkmenlikleri saptanmışken bunun tersi tezlerin siyasal Kürtçülüğün etkisiyle öne sürülerek neredeyse herkesin Kürt gösterilmesine karşı tavır alma gereği, çıkışımın ikinci noktası olmuştur. Bölücülük anlamında dilsel, dinsel ve etniksel ayrılıklar siyasal Kürtçülüğün lehine teşvik edilirken, siyasal Kürtçülük içinde Alevilik-Zazalık dinsel, inançsal kültür olarak yok sayılmakta ve eritilmektedir. Bese Hozat’ın internete de düşen açıklamaları bunu ortaya koymuştur
