Onlar iki yabancı olarak gelirler sahneye. Dilleri, dinleri, yaşları, boyları, yaşam biçimleriyle çok uzaktırlar birbirlerine, ama dokunur dokunmaz kendilerinin henüz bilmedikleri geçmişlerinin yarım kalmış motifleri birleşir ve tamamlanırlar. Artık tutkunun öksesinde iki ruhun tutsaklığı başlar.Patolojik bir yapıya sahip olan aşkın dinamikleri ve paternleri okuyucuya gösterilirken kullanılan epik tarz okuyucunun kendisini ve aşkını da romanın içine alır. Böylece romanın kahramanı olan kadın ve adam okuyucu ile bedenlenir, özdeşleşir, canlanır. Güçlü imgesel anlatımlar, keyifli kelime oyunları ve tiyatral tipler doğal bir mizahı oluştururken, bu esneklik; ciddi bir derinlikte gerçekleştirilen psikolojik anlamdaki karakter analizlerini anlaşılır kılar.