Adaletin muhafazası ve uluslararası yükümlülüklere saygı gösterilmesi için gerekli şartları tesis etmeye kararlı olduklarını ilan eden Birleşmiş Milletlerin kurucuları, Birleşmiş Milletlerin uluslararası barış ve güvenliği korumak için, diğerleri yanında, uluslararası mahiyette uyuşmazlıkların çözülmesini adalet ve uluslararası hukuk prensiplerine uygun olarak barışçı yollarla gerçekleştirmeyi amaçladığını bildirmişlerdir. Bu düşünceler ışığında Örgütün aslî organlarından biri olarak teşekkül ettirilen Uluslararası Adalet Divanına, Birleşmiş Milletler Şartının ayrılmaz bir cüzünü oluşturan Divan Statüsüyle, kesin hüküm kurulmadan önce taraflardan her birinin haklarını korumak amacıyla geçici tedbirleri tayin etme yetkisi verilmiştir. Geçici tedbirler tayin etme şartlarını zaman içinde içtihatlarıyla geliştiren Divan, ilgili şartların gerçekleşip gerçekleşmediğini, geçici tedbirler rejiminin acilen bir koruma sağlama ihtiyacına dayalı mahiyetine uygun olarak, genellikle kesin bulgular yerine ihtimallere, varsayımlara göre tespit etmektedir. Geçici tedbir yargılamalarında izlenen usul, Divanın içtihat ve Tüzüğüyle, yine bu müessesenin gereklerine uygun olarak belirlenmiştir. Divan, geçici tedbir kararlarının -ilgili sonuçlarla birlikte- bağlayıcı nitelikte olduğuna hükmederek, uzun bir zamandır tartışılan bu meseleyi de açıklığa kavuşturmuştur.
Uluslararası Adalet Divanının Geçici Tedbirler Rejimi isimli kitapta, Divanın -nihaî kararın verilmesinden önce dava konusu hakların ve yargısal otorite ve işlevin muhafazasına hizmet ederek, adaletin layıkıyla yönetilmesi bakımından hayatî bir rol oynayan- geçici tedbirleri tayin etme yetkisi, ilgili düzenlemeler, içtihat ve doktrin ışığında dinamik boyutuyla açıklanmaktadır.