Emirhan Yeniki, Tatar milletinin kültürel kodlarını gelecek kuşaklara aktarmayı kendisine görev addeden, tanık olduğu olaylar ile gerek insanları gerek yönetim politikalarını açıkça eleştirebilme cesareti gösteren ve üslubu ile kendisinden sonra gelen yazarlara dokunabilmeyi başaran modern Tatar edebiyatının önemli isimlerinden biridir. Titizlik ile işlediği hikâyeleri bildiğimiz ama hayatın ritmi içinde farkına varamadığımız insancıl duyguları yeniden canlandırmakla beraber toplumsal sorunları da işler. Satırlar arasında zaman, akrep ve yelkovan arasına sığdırılan bir süreden öte mevsimler aracılığıyla insanı kimi zaman hüzün kimi zaman mutluluk atmosferine çeken bir güce, mekan ise karakterleri psikolojileri ile sınadığı algısal bir boyuta dönüşür. Bir özyaşam öykücüsü olan Emirhan Yeniki'nin gözlemleri dış dünyanın koşullarına göre değişiklik gösterir. Bir Saatliğine ve Sistemin Kölesi kitaplarında yer alan hikâyelerinin aksine, bu kitapta bir araya getirilen hikâyelerinde aşk, sevgi, kıskançlık, yalnızlık, pişmanlık, özlem, korku başta olmak üzere bireysel temalar karşımıza çıkıyor. Aşkın farklı yansımaları, doğrunun arkasına saklanan yanlışı görmenin hissettirdiği hayal kırıklıkları, diyaloglara gizlenmiş sorgulamalar aracılığıyla insana hırsın, düşmanlığın ve bitmek tükenmek bilmeyen arzuların ne kadar boş ve anlamsız olduğunu düşündürtüyor.
Tanıtım Metni