Uyuşturucu ve uyarıcı maddeler, toplumu oluşturan bireylerin hem sağlık hem de refahını tehdit ettiği gibi sosyal, kültürel, ekonomik ve ailevi yönlerine de ciddi zarar vermektedir. Gelişen ve globalleşen bu çağda, etkileşim ve iletişimin hızlanması, uyuşturucu veya uyarıcı madde sayısı ve türünün çoğalması göz önüne alındığında, uyuşturucu veya uyarıcı maddeler ciddi bir tehdit olmuştur. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanım yaşının küçük yaşlara gerilemesi ise hem ailevi hem de toplumsal bir sorun haline gelmiştir.
Tüm bu tehditlere karşın devletin, bireyi ve toplumu uyuşturucu ve uyarıcı maddelerden arındırma, uyuşturucu ve uyarıcı maddeyle sonuna kadar mücadele etme görevi bulunmaktadır. Ancak hukuk devletini diğer devlet ve yönetim biçimlerinden ayıran en büyük özellik hukuka, demokrasiye ve insan haklarına saygılı olmasıdır. Tüm suçlarla mücadele de olduğu gibi devlet ve devlet adına hareket eden kamu görevlilerinin, görevlerini icra ederken hukukun üstünlüğü ve hukuka bağlılık ilkeleriyle hareket etmek suretiyle bu suçla mücadele etmeleri gerekir.
Hukuk fakültesi öğrencisinden yüksek yargı mensuplarına kadar fikir alınarak, istişare ve ortak akılla hazırlanana kitapta; uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (TCK m. 188), kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçları (TCK m. 191) ve etkin pişmanlık (TCK m. 192) konuları, pratik, sade ve anlaşılır bir dille işlenmiş, bolca güncel Yüksek Mahkeme ve BAM kararlarına yer verilmiştir.