Bu çalışma, Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinin (a) fıkrasının birinci bendinde düzenlenen "hesap ve muhasebe hileleri yapmak" hükmünün suç ve cezada kanunilik ilkesini karşılayıp karşılamadığı temelinde suçun kapsamı, özellikleri, unsurları ve sonuçlarının doktrin, içtihat ve mevzuat hükümleri ışığında incelenmesini konu edinmektedir.
Muhasebe hilesi, geniş anlamda, işletmelerde meydana gelen değer hareketlerinin belgelendirilmesinden faaliyet sonuçlarının raporlanmasına kadar olan süreçte işlemlerin gerçeği yansıtmayacak şekilde değiştirilmesidir. Bu itibarla, muhasebe hilesi, muhasebe, denetim, ticaret hukuku gibi farklı disiplinlerin inceleme alanlarına giren genel bir kavramdır. Ayrıca, vergi kaçakçılığı fiili olarak vergi hukuku doktrininde de önemli bir tartışma konusudur. Vergi hukukundaki tartışmalar, muhasebe hilesi kavramının tanımsız, torba suç, kaçakçılık suçlarının en geneli ve işlevsiz bir suç olup olmadığına yöneliktir. Bu tartışmaların kaynağı, kanun koyucunun maddede suçun kurucu unsurlarına yer vermemesi ve soyut tipe dair bir belirleme yapmamasıdır. Bu bakımdan, çalışmada farklı disiplinler açısından muhasebe hilesinin kapsamı, yöntemleri, sebepleri ve sonuçları karşılaştırmalı olarak ele alınmış; tümden gelim yöntemiyle vergi hukukundaki muhasebe hilesi suçunun içeriği tespit edilmeye çalışılmıştır.