Gençliğimizde bir dönem ilgi duyduğumuz, ama yıllar sonra baktığımızda şiirimizin üzerinde bıraktığı önemli bir ize rastlamadığımız bir şair nedir? Değerlendirilmemiş bir fırsat, kurulmamış bir ilişki, yaşanmamış bir hayat.Yıllardır Şavkar Altınel’in şiirinde gezinen bir hayalet var: Geçen yüzyılın belki de en büyük Amerikalı şairi Robert Lowell.Soğuk bir Kasım günü girdiği, eski eşyalar satılan dükkânda Lowell’ın şiirlerinden bir seçmeyle karşılaşıp sarsılan Altınel, bu şaire ilgisinin başladığı, geliştiği ve sonunda kaybolduğu “koordinatlara” (Amsterdam, 1971; İstanbul 1971-72; Chicago, 1972; Glasgow, 1978) “Wisconsin”, 1963 ile geri dönüyor.Şiir okuyacak (ve hatta yazmayı da düşünecek) kadar iyi bilinen bir dil ne anlamda “yabancı” olabilir? Şiir düşüncelerden, kavramlardan, inançlardan mı, yaşanmış deneyimlerden mi çıkar? Avrupa şiiri ile Amerikan şiiri arasındaki fark nedir? Biri dalga, öteki tanecik modeline dayalı iki Işık Kuramı olması gibi, yağan kar hakkında da Kristal Kuramı ve Tane Kuramı şeklinde iki kuram üretebilir miyiz ve bunları şiire nasıl uygulayabiliriz? “Wisconsin”, 1963’ün ayırıcı özelliği bu tür soruları soyut araştırma konuları olarak değil, Altınel ve Lowell’ın iki gerçek birey olarak yaşadıkları gerçek hayatlar bağlamında gündeme getirmesi. Anlatının bir yüzü şiir kuramına dönükse, öbür yüzü kendimizle ve çevremizle kavgamıza, zamanın geçişine, sönmüş hayallerimize, kaybolan mutluluğumuza dönük.Altınel’in sadık okurları kurmaca-anı-edebiyat kuramının muzipçe bir harmanı olan bu melez kitapta onun eleştirmen ve yazar kimliklerinin çarpıcı bir bireşimini bulurken, yeni okurlar da günümüz edebiyatının en ilginç kalemlerinden biriyle tanışacak. Ve bu kitabın bütün okurları hayaletlerin nereden geldiğini ve neden içimize korku saldığını keşfetme fırsatına kavuşacak.
Tanıtım Metni