Sokak egemenliğinin zirveye ulaştığı 1980’ler Türkiye’sinde fahişeler, sanatçılar, politikacılar, askerler ve fabrika işçilerinin bir arada yaşadığı dünyadır ‘’Yanlış Yol’’ Memleketi Çukurova’nın tüm renkliliğini, yaşanılan çelişkileri ve kavgaları okurla buluşturan Talat Özyürek unutamayacağımız karakterler yaratıyor. Çok farklı tipolojilerin ve olayların süslediği bu aşk öyküsünde, parçalanmış hayatlara, düş kırıklıkları, umut ve umutsuzluk, tutku, pişmanlık, ihanet, sadakat duygularına ve Çukurova’nın cennet köşelerine; güzelliklerine, çirkinliklerine tanık oluyoruz. “Hiçbir şey kendisi değildir…” Sıcakların ovaya, soğukların dağlara hükmettiği iklim, Çukurova insanının yaşamına da hükmederdi. İklim, kaderin Çukurova’daki adıydı. Ekinden harmana, üşümekten terlemeye, gülmekten ağlamaya… Adına kader denilen iklim bu toprakların tek söz sahibiydi. Çukurova topraklarında yetişen Gablan Ağa da o güne kadar Çukurova’nın tek hâkiminin iklim olduğuna inanır. Geleceği kurma kaygısında olan Gurbet ile ilerlemiş yaşında gençlik duygularını yeniden keşfeden Gablan Ağa arasındaki aşk örgüsünde Çukurova’da bir döneme tanık oluyoruz. Güçsüz insanın kapana kısılmışlığını ve kimi aşkların olanaksızlığı üzerine bir roman olan Yanlış Yol’u usta yazar Talat Özyürek’in gözlerinden görmek isteyenler için… Sedat Memili
