Uygulamada özel hukuka dayalı uyuşmazlıkların çoğunu haksız fiil sorumluluğu oluşturmaktadır. Bu tür sorumluluk için kural olarak failin "kusuru" aranır. "Sorumluluk hukukunda; kusura dayanan sorumluluk için genel bir kural bulunduğu halde, kusura dayanmayan sorumluluk halleri sınırlı bir şekilde düzenlenmiştir. Kusur sorumluluğunda bir zararı başkasına tazmin ettirmek, ancak zarar onun kusurlu fiilinden doğmuş ise mümkündür. Teknik ilerlemeler ve ona bağlı olan tehlikelerin artması karşısında, kusura dayanan sübjektif sorumluluk artık, yalnız başına, zarar görenlere etkili bir koruma sağlamaya elverişsiz ve dolayısıyla adaleti gerçekleştirmek bakımından yetersiz görünmektedir. Kusur yoksa sorumluluk da ortaya çıkmaz görüşü artık geçerliliğini kaybetmiştir…" yönündeki Bölge Adliye Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, so-rumluluk hukukunun esas ilkesi kusur sorumluluğu olmakla birlikte bazı hallerde filin "kusursuz " sorumluluğu kabul edilmiştir.
Bu kapsamda kitapta; adam çalıştıranın sorumluluğu, hayvan bulunduranın sorumluluğu, yapı malikinin sorumluluğu, tehlike sorumluluğu, taşınmaz malikinin sorumluluğu, ev başkanının sorumluluğu, tapu sicilinin tutulmasından devletin sorumluluğu, motorlu taşıt aracı işletenin sorumluluğu, haksız ihtiyati tedbir kararından dolayı sorumluluk, haksız ihtiyati haciz kararından dolayı sorumluluk, icra memurunun kusurlu işleminden devletin sorumluluğu, noterlerin hukuki sorumluluğu konuları Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları ve öğreti görüşü ışığında ayrıntılı biçimde incelenmiştir.