Tarih boyunca uyuşturucu ve uyarıcı maddeler insan sağlığı ve toplum huzuru için ciddi bir tehlike ve sorun oluşturmuştur. Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin tıbbi zorunluluklar hariç kullanımı hem birey hem de toplum için büyük zararlara yol açmaktadır. Bir kere dahi bu maddeleri kullanan bireyler çoğu kez bağımlı bir duruma düşmekte ve adeta geri dönülemez bir yola girmektedirler. Uyuşturucu madde kullanımının çocuk yaşlara kadar indiği dünyamızda bu soruna çözüm bulmak toplum sağlığı için zaruret teşkil etmektedir.
Bu yüzden hemen hemen her devlet uyuşturucu maddelerle ciddi şekilde mücadele etmektedirler. Bu çok ciddi meselenin sosyal, ekonomik, tıbbi ve psikolojik boyutlarının olduğu çok açıktır. Her bilim dalı kendi açısından bu soruna karşı çözüm arayışları içerisindedir. Toplum sağlığının ve esenliğinin korunması açısından da o toplumu oluşturan bireylerin uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin zararlarından korunması gerekmektedir. Bu suçlardan sadece bireyin zarar gördüğünü iddia etmek sağlıklı bir yaklaşım olmayacaktır.
Çalışmada; 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu‘ndaki uyuşturucu ve uyarıcı madde suçlarına ilişkin hükümler Yargıtay kararları ve doktrinel görüşler çerçevesinde incelenmiştir. Kitapta Türk Ceza Kanunu başta olmak üzere, uyuşturucu veya uyarıcı maddeler ile mücadeleyi etkin bir şekilde yürütmek adına çıkarılan diğer kanunlar, yönetmelikler ve uluslararası sözleşmeler birlikte değerlendirilmiştir. Kitapta Yargıtay kararları başta olmak üzere birçok kitap, tez, makale, dergi ve internet kaynaklarından faydalanılmıştır.