İşyerinde psikolojik taciz (mobbing); kurban seçilen bir çalışanın özgüvenini ve itibarını zedelemeyi, onu çalışma ortamı içinde yalnızlaştırmayı, sindirmeyi ve nihayetinde iş ortamından uzaklaştırmayı hedefleyen sinsi ve ahlakdışı bir saldırıdır. Çoğunlukla failin bozuk kişiliğinden kaynaklanan işyerinde psikolojik tacizin, sadece hedef seçilen çalışana değil, çalışanın ailesine, iş ortamındaki diğer çalışanlara, işletmenin verimliliğine ve ekonomik hayata yıkıcı etkileri bulunmaktadır. Batı dünyasında 1980'li yıllardan itibaren tartışılmaya başlanan ve 1990'lardan itibaren de kanuni düzenlemelere konu olan psikolojik taciz, ülkemizde 2012 tarihli Türk Borçlar Kanunu md. 417 ile yasal zemine kavuşturulmuştur. Türk doktrininde, kavramın tanımı ve unsurları konusunda genel olarak ortak paydanın sağlanabildiği söylenebilirse de, mağdurların hukuki başvuru yollarının netleştirildiğini söylemek güçtür. Bu noktada, işyerinde psikolojik tacizin hala Türk Ceza Kanunu kapsamında suç olarak düzenlenmeyişi, mağdurların sosyal güvenlik kapsamında korunmayışı ciddi eksiklikler olarak sayılabilir. Çalışmamızda; nedenleri, unsurları ve sonuçlarıyla son derece spesifik bir kavram olan işyerinde psikolojik taciz kavramından yola çıkılmış ve kavramın Türk mevzuatındaki yeri, Yargıtay kararları ışığında ele alınmaya çalışılmıştır. Kavram hakkındaki farkındalığın artması ve yıkıcı sonuçlarının azaltılmasına katkı sağlaması amacıyla gerçekleştirilen bu çalışmada, konu ile ilgili aydınlatıcı bir bilgi kaynağı oluşturmak hedeflenmiştir.