Toplumsal yozlaşmanın en yaygın görünüm şekillerinden biri olan rüşvet, toplumların siyasi, sosyal, kültürel, dini ve ahlaki yapılarıyla ilişkili olarak ortaya çıkmakta ve hemen hemen her toplumda görülmektedir. Rüşvet fiilleri, toplumda devlete olan güveni sarsmakta, vatandaşların kamu hizmetlerinden eşit ve adil bir şekilde yararlanabilmesine engel olmaktadır. Kamu görevlilerinin, görevlerinin ifasıyla ilgili haksız yarar elde etmeleri, tarafsızlıklarını zedelemekte ve hukuka aykırı davranışlar sergileme eğilimlerini artırmaktadır.
Bu denli zararları olan rüşvet fiilleri, ceza kanunlarında her ne kadar suç olarak düzenlense de bu düzenlemelerin rüşveti engellemek noktasında yetersiz kaldığı görülmektedir. Bu bakımdan Türk Ceza Kanunu'nun rüşvete ilişkin hükümlerinin ve bu hükümlerde yapılan değişikliklerin incelenmesi; mevcut düzenlemelerin, yolsuzluk ve rüşvetle mücadele konusundaki yeterliliğin ortaya konması gerekmektedir. Bu amaçla hazırlanan çalışmada, rüşvet suçunun yapısı, unsurları ve özellikleri ortaya konmaya çalışılmış; Türk Ceza Kanunu'nun rüşvet suçunu düzenleyen hükümleri, öğretideki görüşler ve Yargıtay uygulamaları ışığında değerlendirilmiştir.