Bir kadın için duygusal ihtiyaç aslında her şeyden önce gelir. Sevilmeyen kadın hırçındır. Sevilen kadın şımarır, şımaran kadın mutludur. Kadın mutluysa herkes mutludur.
Kadın sevildiğinde, erkek övüldüğünde ilişki açısından motive olur. Erkek, çocukluğunda annesi, yetişkinliğinde eşi tarafından sevilmek ister. Erkekleri kim ne kadar takdir ederse etsin, sevdiği kadının takdiri esastır. Aslında tüm çabası da bunun içindir.
İş, erkeğin hem oyuncağı hem de kendini ispat etme refleksidir. Oyuna dalmış ve kendini ispat etme çabasındaki erkek sağlıklı erkektir. Her “iş kolik” erkeği “eş kolik” erkeğe dönüştürmek sizin elinizde.
İlişki kabiliyetlerini tahsil edememiş bir erkek, kadını anlayamaz. Ve “Galiba bu kadında bir sorun var.” diye düşünür. Oysa sorun değil, kabiliyet var. Kabiliyeti anlamak için de kabiliyet gereklidir.
Erkek ve kadının bilinçaltı, sevgisiz cinselliği reddeder. Temel ihtiyaç olan cinsellik aşk ile doyurucudur. Aşksız cinsellik doyumsuz ve yıpratıcıdır.
Bir erkek ve kadının birbirini yargılaması nükleer saldırı gibidir. Bu saldırı sonucunda duygusal boşluk oluşur. Duygusal boşluk ise duygusal kansere neden olur. Duygusal kanserin bir tek ilacı vardır; o da sevgidir. Çünkü aşk insanı şarj eder.
Basım Yılı | 2017 |
Baskı Sayısı | 6 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 304 |
Yazar | Selahattin Yaylamaz |