Tatilin bitmesine bir hafta kala Ahmet, ağabeyine zar zor aldırabildiği incecik anı defterini önüne koymuş kara kara düşünüyordu.
Öğretmenin önerdiği tatil ödevi seçenekleri içinde bir anı defteri tutmaları da vardı. Öğretmeni “Tatilde yaşadığınız ilginç olayları, gördüğünüz değişik yerleri yazarsınız,” dediğinde;
“Ahmet içinden: ‘Anı defteri tutabilirim. Babama bir defter aldırırım, tatilde ne görür, ne yaparsam hepsini yazarım,’ diye yineledi. Sonra biraz durakladı, hevesi söner gibi oldu: ‘Benim başımdan ne gibi ilginç bir olay geçecek ki. Tüm yazı burada, Adana’da geçireceğim. Her günüm aynı olacak.’ Dudaklarını büktü, yüzü mahzunlaştı.”
Oysa Ahmet’i, tanışacağı ilginç kişilerle, göreceği deşik yerlerle, hiç ummadığı kadar maceralı, sımsıcak duygularla dolu sıcak bir yaz beklemekteydi…
