TANIA UZUN ZAMANDIR KAYIP OLAN ANNESİNİ ÜLKESİNE GERİ GETİRDİ. AMA ÖLÜMSÜZ DİYAR’A ADIM ATTIKLARINDA ONLARI BİR YIKIM BEKLİYORDU.
Büyük bir mücadelenin ardından Ölümlü Dünya’dan kendi topraklarına adım attıklarında Tania ve ailesini huzur yerine felaketler karşıladı. Peri Sarayı’nın eski düşmanı Büyücü Kral, kehribar hapishanesinden kurtulmuştu ve o, gücünü kazandıkça Peri Diyarı adım adım yok oluyordu. Tania’nın babası Kral Oberon ise bilinmeyen bir yere hapsedilmişti.
Kral Oberon’u kurtarmak ve kötü Büyücü Kral’ı alt etmek için bütün görev Tania ve gerçek aşkı Edric’e düşüyordu. Tania amansız bir savaşa girmek üzereydi. Sağ çıkamayabileceği ya da Ölümsüz Diyar’a sonsuza kadar veda edebileceği bir savaşa…
On altı yaşına kadar sıradan bir hayat yaşayıp daha sonra aslında bir peri prensesi olduğunu öğrenen Anita’nın hayatında sular durulmuyor. Ölümlü dünyada annesini bulup kendi dünyasına götüren Anita, burada onları bekleyen yıkım karşısında üzüntüye boğuluyor. Ülkesinin yok olmasını engellemek ve babasını zorla tutulduğu hapishaneden kurtarmak için Anita, kardeşlerinin de yardımıyla, efsanedeki yedinci kızın gücünü kullanmalı ve hayatının en zorlu sınavıyla yüzleşmeli. Peri Diyarı ile Ölümlü Dünya arasında sıkışıp kalan bir genç kızın sürükleyici hikâyesini anlatan “Peri Diyarı” serisinin üçüncü romanında okuru yine gizemli, büyülü, heyecan verici bir macera bekliyor.
