Hayatım tasavvur edilemeyecek kadar manasız ve boş geçiyordu. Sabahları erkenden işime gider, öğle ve akşam yemeklerini küçük bir aşçı dükkânında veresiye yer ve akşamları, eğer kahvede kâğıt oynayanları aptalca seyre dalmazsam, erkenden eve dönerdim.Bu sıralarda bir hadise beni, derin uykulara dalan bir adamı korkunç bir feryat nasıl yerinden fırlatırsa, manevi miskinliğimden öylece çekip ayırdı...Bu toprakların insanını, onun yaşamını, köy veya şehir ayırt etmeksizin tüm çıplaklığıyla anlatan, muazzam gözlem gücüyle ve eleştirelliğiyle yakaladığı toplumsal gerçekçilik damarını, anlatım gücü ile evrenselleştiren Sabahattin Ali, Yeni Dünya'daki öyküleriyle didaktik olmaktan uzak duruyor ama öğretiyor: Yaşamı, insanı, paylaşımı, eşitliği, iyiliği ve sevgiyi... Bizi, hem bu coğrafyanın insanını hem de gerek karanlık dehlizleriyle gerek ışık saçan yanlarıyla bir bütün olarak "insan"ı anlatıyor.
Tanıtım Metni