“Hatalarımızdan ders alırız ya da en azından başkaları ders alır. Hakikate veda ederek, ‘İktidar’a karşılıksız bir armağan vermekle kalmaz, büyük ölçüde insanın yanılsama ve büyüye karşı elindeki yegâne özgürleşme şansından yani gerçekçilikten vazgeçmiş oluruz.”
Kıta felsefesi geleneği içinde gerçekçiliğe dönüş çağrısını ilk yapanlardan İtalyan felsefeci Maurizio Ferraris’in bu çalışması postmodernizmin özgürleştirici amaçlarla çıktığı yolun bugün içinde bulunduğumuz itaat düzenine nasıl vardığını Nietzsche’den Heidegger’e, Foucault, Lyotard, Feyerabend’den Derrida’ya uzanan bir hatta ele alıyor.
Kitap bir postmodernizm eleştirisi ortaya koymakla birlikte postmodernizmin ideolojik sonuçlarından yararlanan; gerçek dünyanın reality show’a, eleştirinin dedikoduya, umudun endişeye, kesinliğin belirsizliğe ve inkârın genel bir tavra dönüştüğü hakikat sonrası çağdan beslenen popülizmin felsefi temellerini de gösteriyor ve çıkış yolu için ne pozitivizme ne postmodernizme yaslanan bir eleştirel felsefeyi yeniden gündeme getirme amacı taşıyor. Ferraris için yeni gerçekçilik eleştirel bir yön değişiminin adı, bununla toplumsal gerçekliği somut bir analiz ve dönüşüm zeminine dönüştürebilmek adına maskenin ardında başka maskeler aramak yerine örtüyü kaldırmayı öneriyor. Aslında bu çağda işe koşabileceğimiz felsefenin imkânlarını sorguluyor.
Basım Yılı | 2019 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 119 |
Yazar | Maurizio Ferraris |