İletişim, bireyin yaşam kaynağıdır. Bu kaynak bireyin yaşadığı sosyal ortamın zorunluluğundan oluşmaktadır. Bu bağlamda birey, bu zorunluluğu gidermek için birbirinden farklı ortamlar üretmektedir. Teknolojik yeniliklerle birlikte her geçen gün yeni iletişim ortamları bireyin karşısına çıkmaktadır. Yeni medya olarak tanımladığımız bu ortamlar bireyler tarafından ilgiyle kullanılmakta ve zamanla bireylerin yaşamlarının değişmez birer parçası olmaktadır. Sanal dünya ve gerçek dünya arasında bir köprü rolünü üstlenen yeni medya; toplumun yaşadığı iletişim ortamına yön vermektedir. Dokunmatik sistemler ise bu köprüdeki küçük oyuncaklardır.
Kısaca bu oyuncaklar sadece oynanan oyunun bir parçasıdır. Bu doğrultuda eğer bireyin içinde bulunduğu ortam bir oyunsa, o zaman Huizinga'nın yaklaşımının da ne denli doğru olduğu ortaya çıkmaktadır. Oyun, kültürden eskidir. Oyun oynayarak kültür üretilmekte ve her yeni oyuncakla bu kültür güncellenmektedir. İletişim sürecini kolaylaştıran ve hızlandıran yeni medya toplum tarafından olumlu bir gelişme olarak yorumlanmaktadır. Bu çalışma ise bu görüşün aksine yeni medya olgusuna eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşmaktadır. Yeni medyayla üretilen Dokunmatik Toplum olgusu beraberinde farklı sorunlar üretmektedir. Bu çalışmayla birlikte birey kullanmakta olduğu yeni medya tarafından biçim değiştirdiğini, farklı bir yaklaşımla yeniden değerlendirme şansı bulacaktır.
Basım Yılı | 2014 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 1. Hamur |
Sayfa Sayısı | 196 |
Yazar | Deniz Yengin |