Organ nakli; bugüne kadar daha çok sağlık çalışanlarının dile getirdiği, en çok da organ bağışını teşvik eden kampanyalarla ve kamu spotlarıyla gündeme taşınan bir olgudur. Oysaki organ nakli sürecinde madalyonun diğer yüzünde yaşanan derin psikososyal dinamikler söz konusudur.
Görüşme yaptığımız hastaların deyimleriyle bu süreç; “can derdine düşmek”, “kaderin sillesini yemek”, “eli boş dönmek”, “buruk sevinç yaşamak”, “iki arada bir derede kalmak”, “hayal kırıklığı yaşamak”, “minnet duygusu”, “imtihan”, “yeniden doğmak” gibi çeşitli anlamlara gelmektedir.
Bu araştırmada belki birçok boyutuyla organ naklinin tüm türlerine işaret eden ancak özelde böbrek nakliyle sınırlandırılan birçok deneyimden elde edilen verilerle bu süreçte yaşananları kavramsallaştırmaya çalıştık. Bizimle, “Yeter ki bunları okuyanlar, bu süreci yaşayan hastaları daha iyi anlasın!” diyerek en mahrem duygularını gözyaşlarıyla paylaşan; uzun süre önce başarılı nakil operasyonu geçirmiş olmalarına rağmen nakil sürecini hâlâ açık bir yara tazeliğinde -dün yaşanmış gibi- hisseden; evini, yüreğini, anılarını bizlere açan; feleğin çemberinden geçmiş hastalara şükranlarımızla...