İnsanlığın uzaya erişimin potansiyeli giderek artarken, uzay bilimlerinin altın çağının eğişine yaklaşıyoruz. Yeryüzünün Ötesi masumca teknolojik hayallerden ibaret değil; temellerini insanlığın yaratıcılığı ile maceracılığının yanı sıra uzay yolculuğunun önünde engel oluşturan –Challenger faciasından bu yana NASA’ya güçlük çıkaran– bürokratik, politik ve bilimsel gerçekler üzerine kuruyor. Yazarlar, ezber bozan araştırmalarıyla ikna edici bir şekilde insanlığın Güneş Sisteminde, Yeryüzünden gelecek destek olmaksızın yaşama umuduna ilişkin en gerçekçi (ve heyecan verici) konumun Mars değil –Satürn’ün azottan bir atmosfere ve mevsimler ile sınırsız ve kolay ulaşılabilir enerji kaynaklarına sahip uydusu– Titan olduğunu ileri sürüyorlar. “İnsanlı uzay uçuşu meraklarının yazdığı öteki kitaplardan son derece farklı… Titan’da yaşama fikri de dâhil olmak üzere, insanlığın uzaya neden gitmesi gerektiğiyle ilgili gayet inandırıcı fikirler sunarak alışılmışın dışına çıkıyorlar… ‘Dışarıda bir yerlerdeki’ gerçekçi gelecek olasılıklarıyla ilgilenen herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap.” —Homer Hickam, The Wall Street Journal “Yeryüzünün Ötesi, olası bir gelecek ile uzay araçları, robotik ve uzay tıbbı konusundaki gerçek ilerlemelerle bir araya getiriyor. Yazarlar temkinli devletler ile fazla hevesli girişimciler arasındaki çekişmeleri çözümlüyor ve ikisinin sonunda ilerletici bir birliktelik oluşturabileceği sonucuna varıyor.” —Nature “Yaratıcı… Yeryüzünün ötesinde yaşamaya farklı bir bakış.” —Financial Times “Gezegen araştırmalarına ait açıklamalarla kolay anlaşılır bir dille yazılmış kitap, çevre ve uzay başlıklarıyla ilgilenen okurlara hitap ediyor.” —Library Journal “Yazarlar, uzay kolonilerine ilişkin öngörülü bir yaklaşım ile mevcut gerçekleri başarılı bir şekilde birleştiriyor.” —Kirkus Reviews
Tanıtım Metni