Vural Bey’in kapısına kaçamak bir bakış attı gülümseyerek. Önceleri hayatına sıradan bir arkadaş gibi giren ama zamanla kopmayan bir parçası haline gelen bu genç adamı aklından geçirince yüreğinin hoplamasına alışmıştı artık. Üstünü çıkarmadan, hava aniden soğuyunca balkondan içeri aldığı kasımpatılarıyla selamlaştı. Bir süre gözlerini onlara sabitledi. Aralarında sanki ruhsal bir bağ vardı. Çok seviyordu hayata küsmesini engelleyen bu çiçekleri. Onlara boşuna “güz mevsiminin kraliçesi,” dememişlerdi. Bazı kültürlerde ölümü, bazılarındaysa uzun bir ömrü, aşkı, uyumlu bir evlilik ümidini ve sadakati simgeleyen tomurcukları, sevgiyle okşadı. Krizantem de deniyordu bu güzelliklere. Sevdiği kıza gönderdiği çiçeklere her seferinde “Krizan t’aime,” (Krizan seni seviyor) sözcüklerinin yazılı olduğu bir not iliştiren Krizan isimli hayali genci düşünerek gülümsedi. Fransızların bir yakıştırmasıydı bu öykü kuşkusuz… Aşk… Bazen bir gülüşte filizlenir, bazen de bir gözyaşının derininde saklı kalır. Peki, onu bulmak için ne kadar cesursunuz? Handan Ünlü Haktanır, Yeter Ki Aşk Olsun! ile sizi sekiz farklı öyküye davet ediyor. Sevginin, hayal kırıklığının ve gizemin iç içe geçtiği bu yolculukta, her bir hikâye, aşkın bambaşka bir yüzünü gözler önüne seriyor. Bir bakış bir hayatı değiştirebilir mi? Kaybolmuş bir kalp yeniden umutla çarpabilir mi? Belki de sorunun yanıtı bu sayfalarda gizlidir…
Tanıtım Metni