Bizim halkımızda gülmece duygusu kendiliğinden var. Bunu görmek için, -bir üzüntünün yaşanmakta olduğu anlar dışında- bir kişinin birkaç kişiye birden bir şeyler anlatışına tanık olmak yeter. Anlatanın yüzüne dikkatli bir bakış, onun bir yandan anlatırken bir yandan da son derece ustalaşmış, uyanık bir sezgiyle, dinleyenlerini ne ölçüde güldürebildiğini gözlemlemekte olduğunu da yakalayabilir.Bizdeki halk anlatıcılığının doğal kaynağıdır bu. Halka yabancılaşmamış yazarlığın, ozanlığın da...Tuncer Uzun, düşünürken, anımsarken tek başına yasadığı iç gülmelerini bu ilk kitabında, okuruyla birlikte gülmelere, gülümsemelere dönüştürmüş. Tümü gerçek olaylardan kaynaklanan bu anı damlalarının, ilk sayfadan şöyle bir okumaya başlayan okuru nasıl olduğunu anlamadan son sayfaya dek getirebilmesi, o halk anlatıcılığının büyüsünden besleniyor.
Tanıtım Metni