Koltuk, teklisinden… Eski ve tozlu sehpaya uzatılmış ayaklar… Yorucu bir öğle vaktinin ardından bastıran, uykuya yenilmek üzereyken saldırıya geçen irkilme… Emin adımlar… Fazlasıyla emin adımlar… Askılıktan alınan palto daha sırta geçirilmemişken dışarıdaki havayı takdim etmek için açılan pencereye doğru giden ayaklar. Aşağıya sarkan beden ve taşıdığı kafa, o kafanın içinde koşturan ne idiği belirsiz şeyleri iyice artıran sert rüzgâr. Son bir titreme, korku ve ardından gelen yürek sökücü cesaret. Bütün adımların geriye sarılması. Zaman mefhumunun karışması. Fırsattan istifade eden ne idiği belirsizlerin azması. Küçük odanın içine doluşan şehir. Sahte bir vakurluk ile üzerinde yürünen halı, onun üzerindeki cam kırıkları. Ağır fakat kararlıca yapılan bir iş…
Tanıtım Metni