...Orhun bölgesindeki dağılmadan sonra, kökleri bir olsa da boyların her biri bir yerlere savruldu, kimisi kuzey, kimisi batı, kimisi de güney istikametlerine. Gittikleri yerlerde kendilerine gelecek aradılar. Bazen devlet oldular, bazen olmaya çalıştılar. Bazen kendi aralarında, bazen de başkalarıyla savaştılar. Yendiler, yenildiler... Kimisi kimliğini korudu, kimisi de tarihin akışı içerisinde yok olup gittiler. Bu boylardan biri de yok olmamak için can çekişiyor. Var olmanın mücadelesini veriyor, sesini duyurmaya çalışıyor. Çin esareti altındaki DOĞU TÜRKİSTAN! 2013-2016 dönemi içerisinde romanda anlatılan göç yolunda, 7-8 bin arasında Uygur Türkü gidecekleri yerlere ulaşabilmiştir. Bir kısmı ise, göç yolu üzerindeki ülkelerce iade edilmiş ve geldikleri rejim tarafından idam edilmişlerdir. İade edilenlerin bir kısmından da haber alınamamıştır. 200 civarında olduğu tahmin edilen Uygur Türkü de, değişik nedenlerden dolayı geçtikleri ülkelerin yollarında hayatlarını kaybetmişlerdir. İşte elinizdeki kitap, bir grup Uygur Türkü’nün esaretten kaçışını, kaçış yollarındaki ülkelerde günlerce, yayan yapıldak yürürken başlarına gelenleri ve yaşadıkları göç dramını anlatmaktadır.
Tanıtım Metni