Günümüz, teknolojik değişmelerin baş döndürücü hızla arttığı bir döneme karşılık gelmektedir. Dijital gelişmeler, beraberinde yönetim bilişim sistemlerini de ileri düzeylere taşımaktadır. Değişimler, beraberinde yönetim olgusunda da çeşitli yaklaşımların doğmasına yol açmaktadır. Örgüt yönetimleri, genel kabul gören yönetim yaklaşımlarının fayda sağlayıcı yönlerini yıllardır uygulamaya devam etmektedirler. Uygulama imkânı kalmayan kimi yaklaşım ve davranışların ise birçok çağdaş örgütte terk edildiği gözlenmektedir. Sosyo-teknik gelişmeler, son yıllarda bazı post-modern teori veya kuramların sayısını artırmıştır. Bunlar, önceki yaklaşımlarda gözardı edilen birçok unsurun ön plana çıkarıldığı savını gütmektedirler. Ayrıca, dijital dünyanın gereği olarak da geliştirildikleri iddia edilen çeşitli uygulamalar da mevcuttur. Bilginin hem bir üretim faktörü olarak hem de maddi bir ürün olarak lanse edildiği günümüzde, bilişim teknolojileri de bu yeni toplum biçiminin hem dönüştürücü gücü hem de kaynağı haline gelmiştir. Bilişim teknolojileri birey, örgüt ve toplum için gözardı edilemeyecek kadar öneme kavuşmuştur. Her kurum veya kuruluş, kendi ölçeğinde; bilgiyi toplayan, işleyen, üreten, depolayan ve dağıtan ileri teknolojik sistemlere ihtiyaç duymaktadır. Elektronik ve telekomünikasyon endüstrileri, yazılım ve donanım sektörleri, yüksek performanslı çalışma sistemleri ve bilgi paylaşım davranışları sürekli gündemdedir. Bu durum, insan kaynaklarına yönelik uygulamalardan, üretim ve pazarlama fonksiyonlarına kadar her işletme fonksiyonu için geçerlidir. İş ve akademi dünyası başta olmak üzere, tüm ilgililere yarar sağlayıcı her türlü çalışma desteklenmeyi hak etmektedir. Bilimsel bilgi temelli ve kayda değer çıktılar hedefleyen çalışmaların, toplumsal yaşama sağlayacağı katma değerler de unutulmamalıdır.
