Hristiyan Avrupa, müslüman Türklerle karşılaştığı günden itibaren bir savaş ve mücadele içinde olmuştur. Bu mücadele, zamanla
Türklerin Avrupa'dan hatta Anadolu'dan atılmaları gerektiği anlayışına dönüşmüştür. Nihayet. Birinci Dünya Savaşı ile yenilen
Osmanlı Devleti'ni parçalama ve paylaşmaya başlayan İtilaf devletleri. Barış Konferanslarında Osmanlı ülkesinden alınacak
topraklar konusunda anlaşarak Türklerden İstanbul'un alınması ve Ege bölgesi. Ermenistan. Suriye, Mezopotamya, Kürdistan,
Filistin ve Arabistan'ın tamamen ayrılması görüşünde birleşmişlerdir. Dört bir taraftan kuşatılan ve kendisine hayat
hakkı tanınmayan Türk milleti, Anadolu'nun ortasında bir bölgede yok olmaya mahkûm edilmek istenmiştir. Türk milleti. Sevr ile kendisini yok etmek için uygulanan projeyi asla kabul etmemiş ve Mustafa Kemal Paşa ile başlattığı Millî Mücadeleyi zaferle taçlandırarak millî istiklâlini kazanmayı başarmıştır. Ancak aradan bir asır geçmesine rağmen Hristiyan dünya tarafından bu süre içinde gerek ülkemiz ve gerekse Orta
Doğu ve diğer İslâm coğrafyasına yönelik uygulanan ekonomik, askerî ve siyasi politikalar analiz edildiğinde Sevr projesinin her
zaman canlı tutulma istek ve gayreti açık bir şekilde görülebilmektedir. Bu kapsamda, çalışmamız günümüze ve geleceğe ışık tutması bakımından bir hatırlatma kitabı olarak hazırlanmıştır. Çünkü atalarımızın da dediği gibi: “Su uyur, düşman uyumaz".