Minik kahramanlarımız; “Sen ne becerikli bir marangozmuşsun! Senden daha usta bir marangoz var mı ki şu dünyada?” dediler. Dedeleri, “Kuzucuklarım!” dedi. “Bu benim yaptığım da iş mi sanki. Ben öyle birini tanıyorum ki. O, gelmiş ve geçmiş tüm marangozların pîri. O’nun devrinden günümüze kadar binlerce yıl geçti. Daha hiçbir marangoz onunla boy ölçüşemedi.” diye cevap verdi. Çocuklar, dedelerini büyük bir hayranlıkla dinliyorlardı. Marangozların pîri olan bu kişiyi çok merak etmişlerdi. Acaba kim olabilirdi? Uçan halı, gökyüzünde kuşlar gibi süzülüyordu. Onları, taa Hz. Nuh’un zamanına götürüyordu. Deniz yoksa eğer gemi neden vardı? Denizin olmadığı bir yerde, gemi ne işe yarardı? Nuh Peygamber, acaba bu gemiyi neden yapmıştı? Salih Dede ve minik kahramanlarımıza kuzenleri Büşra’nın ilk kez eşlik ettiği, geminin neden ve nasıl yapıldığını öğrenmek üzere yaptıkları bu seyahatte onlara eşlik etmek istemez misiniz? Macera hız kesmeden devam ediyor… Heyecan dorukta.
Tanıtım Metni