Zamanı Gelince, ömrünü devrime adayanların 'içeride' yarattıkları dışarıya dair bir roman. Yarınlara dair bitmeyen bir kavganın önsözü. Tam da bu nedenle dört duvar arasına sıkıştırılan devrimcilerin göğün uçsuz bucaksız sonsuzluğuna uzanan ellerini bulacak okur, romanın bütününde. Bir kuş çavlanına ket vurulamayacağına tanıklık edecek bir kez daha. Bir dönemin mücadele bayrakları yüksekte dalgalanan metal fabrikasının öncü işçileri hücrelerde, hapishane ranzalannda dünü sorgulamakta, geleceği konuşmaktadır. İşçilerin kavgasında yenilgiler vardır, içinde büyük dersler yaratarak yengiyi hazırlayan. Derin darbeler alınsa da dirençle ve inançla, yaralanna basarak ayağa kalkan her yürek, sosyalizme çıkan yolu yeniden yaratır her koşulda. Yakın tarihimizin devrimci hareketine içeriden bir bakış sunan Ender İmrek, hem dönemin koşullarını hem de sosyalist birikimin doğasını görünür kılıyor bu romanıyla. Yalın, duru ve akıcı anlatımını eylem merkezli bir anlatıyla temellendirirken çatışma unsuru belirgin, heyecan düzeyi yerinde ve içeriği estetize edilmiş bir yetkinliğe ulaşmayı başarıyor
Tanıtım Metni